Afet anlarında en büyük sorunlardan biri iletişimin kesilmesidir. Özellikle büyük şehirlerde, deprem sonrası GSM hatlarının çökmesiyle birlikte telsiz sistemleri hayati önem kazanır. İstanbul gibi yüksek riskli bir bölgede, doğru kurgulanmış bir telsiz ağı hem bireysel hem kurumsal anlamda hayat kurtarabilir.
Bağımsız çalışır: GSM ya da internet altyapısına ihtiyaç duymaz.
Anında iletişim sağlar: Gecikmesiz haberleşme mümkündür.
Geniş kapsama sunar: UHF/VHF sistemler özellikle dış mekanlarda yüksek performans verir.
Bölgeye uygun telsiz seçimi yapın: Bina içi için el telsizi, geniş alan için röle destekli sistemler tercih edilmelidir.
Frekans planlaması yapın: Her grup (güvenlik, sağlık, lojistik vb.) için ayrı frekans belirlenmeli.
Acil durum protokolü oluşturun: Kim, ne zaman, hangi çağrı ile haberleşecek? Net bir senaryo belirleyin.
Ekipleri eğitin: Telsiz kullanımı, frekans geçişi, batarya yönetimi gibi konular için periyodik eğitimler verilmelidir.
Yedek güç kaynakları hazırlayın: UPS, powerbank ve yedek bataryalar hazırda bulundurulmalı.
Röle cihazları bina çatılarında kurulmalı.
El telsizleri en az 2200 mAh batarya kapasitesine sahip olmalı.
Cihazlar ayda en az bir kez test edilmeli.
Unutmayın: Deprem değil, hazırlıksızlık öldürür. Telsiz koordinasyonu basit ama etkili bir hayat kurtarma çözümüdür.